Günler güz yaprakları gibi birer birer dökülürken ayaklarımın dibine, ben her gece karanlığa dikip gözlerimi senin aydınlığını bekledim.Sen yoktun...
Binlerce adim attım bu kentin sokaklarında. Her köşeyi, her parkı, her ağacı ezberledim. Sevdaya bulanmış her kaldırım taşında senin adini aradım. Sen yoktun...
Evlerin duvarları birer birer üzerime yıkıldı. Her bir hücremin acısını ta yüreğimde hissederken beni enkazın altından çekip alacak elini aradım. Sen yoktun...
Özlem şarkılarını ezberledim. Kimini bağıra bağıra, kimini fısıltıyla söyledim. karanlığa haykırdım hasretimi. Sesimi duyacaksın diye bekledim.Sen yoktun...
Senden gelecek bir tek haberi bekledim. Saatler asırlar gibi geldi, geçmedi.Çalan her telefonu yüreğimin deli bir çağlayana donen atışlarıyla açtım.Senden başka duyduğum her seste hep ayni hayal kırıklığını yaşadım.Onlar beni duymak istiyordu, bense seni.Sen yoktun...
Seni aramaktan yorgun düşmüş bedenimi karanlığın kucağına uzattım her gece.Bir an önce sabah olsun diye uykunun beni çekip almasını istedim. Olmadı.Kaç gece sabahı ettim gözlerimi kapamadan, Kaç gece merdivendeki ayak seslerini dinledim gelen sensindir diye.Sen yoktun...
Her yağmurla birlikte hüzün de yağdı bu kentin üzerine. Bulutlar yalnızlığın işaretiydi benim için. Beni ıslatan yağmur Olmadı. Ben senin özleminle sırılsıklamdım her mevsim. Hayat merhaba dedi bahara çiçek çiçek. Uzun kıştan sonra gelmez dediğim göçmen kuşların donuşunu gördüm.Sen yoktun...
Her istasyon her otogar adresim oldu. Bir trenden inersin sandım.Otobüslerdeki her yolcuya sensin diye baktım. Ya da yolculuklara vurdum kendimi. Kimsenin uğramadığı köylere, adi duyulmamış kasabalara gittim. Senden bir iz aradım.Sen yoktun...
Denizin sonsuz maviliğine umut bağladım. Kıyılarda tükettim bekleyişlerimi.Hep sensiz gemiler geçti limanlardan. Ben gemicilerin hasret türkülerine eslik ettim.Sen yoktun...
Gözümden bir tek damla yas akmadı. Onlar sana aitti, sana kalmalıydı.Kimselere söyleyemedim acılarımı. Bekleyişimin öyküsünü kimselere anlatamadım.Nice fırtınalar koptu yüreğimde. Dalgalar dövdü hayallerimi. Sığınacak bir liman, yaslanacak bir omuz aradım. İçimi dökecek bir insan aradım.Sen yoktun...
Her gece ay paramparça oldu. Her gece yıldızlar birer birer duştu sokaklara.Yıldızları saçına takip gelmeni bekledim. Ayı avucunda bana getirmeni bekledim. Ve bir güneş gibi doğup aydınlatmanı bekledim bu kapkara dünyamı.Ama...Sen yoktun...
4 yorum:
bu güzelyazıya bir merhaba demeden olmaz sevgilerle
kizlar döktürmüssünüz, bir iki gün blogunuza ugrayamadim baktim neler yapmissiniz neler...
Muhallebi harika görünüyor, ayyyy... börekte cok güzel hemde cevizli mmmm.... ben zaten salata hastasiyim (hayatim rejimle gectigi icin salatalarla cok iyi arkdas oldum) hele birde tavuklusuna mis mis... elleriniz dert görmesin
Sevgiler
arkadaşım döktürmüşsün yine, güzel bir yazı olmuş, alttaki salata, tatlı, börek hepsi birbirinden enfesler, ellerine sağlık arkadaşım....
İlginize teşekkür ederim arkadaşlar...
Yorum Gönder