18 Eylül 2009 Cuma

RAMAZAN BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN.

Ramazan ayına 2 ay var, 1 ay var, 1 hafta var derken. Geldi de bitmek üzere. Ne kadar bereketli bir ay içindeydik. Herkeste hoş bir telaş vardı. Ne zaman kimi iftara alsam, ne pişirsem acaba, yemekler yetişecek mi? misafirlerim beğenecek mi? sıcacık sofra muhabbetleri hepsi geride kaldı.



Şimdi farklı bir telaş sardı hepimizi. Bayram telaşı. Herkesin bayramını en içten dileklerimizle kutluyoruz. Daha nice uzuuun seneler hep birlikte sağlıklı, huzur ve mutluluk dolu bayramlar geçirmemizi diliyoruz. SİBEL&ARZU

İSLİM KEBABI

Yapılışı biraz uğraştırıyor. Aslında birkaç kişilik misafirler için ideal de kalabalık misafirler için biraz zaman alıyor. Şimdi diceksiniz ki bu kızı uğraştıran ne oldu. Tabiiki patlıcanların kızartılması. Tepesinde bekleye bekleye. Ama sonuç lezzetli bir İslim Kebabı ımmm...



(10 kişilik)

Malzemeler :



10 adet patlıcan

750 gr kıyma

2 adet kuru soğan

1 yımurta

3 dilim bayat ekmek içi

maydanoz

tuz, kırmızı biber, kimyon, karabiber

1 yemek kaşığı salça, 1 su bardağı su



Yapılışı:



Patlıcanları alacalı soyup, uzunlamasına dört parçaya kesin, tuzlu suda yarım saat bekletin. (patlıcanları alırken ince ve uzun olmasına dikkat edin) Patlıcanların suyunu sıkıp, kızgın yağda arkalı önlü kızartın.



Geniş bir kapta köftelik malzemeleri koyup, iyice yoğurup, kızartın. (ben tost makinasında kıazarttım. Fırında da üzeri kızarana kadar pişirebilirsiniz.)



Patlıcanların iki dilimini ( + ) artı olucak şekilde yerleştirin. Ortasına köfte koyup, patlıcanları kenarlarından kapatın, açılmaması için kürdan batırın. Bütün patlıcanları bu şekilde yapın. Kürdanlara domates ve biber ekleyin. Salçalı su yapıp, patlıcanların üzerinden gezdirin. 180 derece ısıtılmış fırında üzeri kızarıncaya kadar pişirin. Afiyet olsun.

İFTAR DAVETİ -2-

İkinci iftar davetimi de kazasız belasız verdim çok şükür. Annemler ve Halamları davet etmiştim. Halamda kendi elleriyle kestiği erişteden ve yaptığı katmerden getirmiş bize. Katmerleri buzluğa attım acil misafirler için çıkarılmayı bekliyorlar. Yaptığım yemeklerin resimlerini pek çekemedim ama olanlar da aşağıda:( Sağolsun annemde misafirlere birlikte geldi. Tek başıma koştura koştura yaptım bir şeyler.


Zeytinyağlı Taze Fasulye
Zeytinyağlı Barbunya (annemin ellerinden)
Yoğurtlu Sarımsaklı Kabak kızartması
Yeşil Salata
Karışık Turşu
Közlenmiş Kırmızı Biber
Domatesli Tel Şehriye Çorbası


İslim Kebabı

Pirinç Pilavı
Etimek Tatlısı

Profiterol (hazır)

16 Eylül 2009 Çarşamba

CREM OLE'Lİ TATLI



Çok basit ve bir o kadar da lezzetli. Bu tatlının tarifini Arzu arkadaşımdan aldım ve ondan önce bloğa koyuyorum :))


Malzemeler :

2 paket muzlu Crem ole
1 büyük paket bebe bisküvisi
1 paket çikolata sosu
Süt (crem ole ve çikolatalı sos için)


Yapılışı :

Crem ole paketteki tarifine göre yapılır.. İçine bebe bisküvileri iri parçalar halinde kırılır. (Paketin hepsini kullanmayın içinde 10-15 tane bisküvi kalsın) Bisküviler ile crem ole iyice karıştırılır. Servis tabaklarına alınıp üzerine çikolata sosu dökülüp servis edilir. Afiyet olsun..

Not: İsterseniz tepsiye yayıp üzerine çikolata sosunu döküp, keserek servis yapabilirsiniz...

15 Eylül 2009 Salı

KADİR GECENİZ MÜBAREK OLSUN

Bereketli Ramazan ayımızı geride bırakmaya sayılı günler kaldı. Mübarek Kadir gecenizi kutluyoruz. ALLAH dualarımızı kabul etsin. Herşeyden önce cümlemize sağlık ve huzur dolu bir ömür geçirmemizi nasip etsin. AMİN ARZU-SİBEL

14 Eylül 2009 Pazartesi

KÖZLENMİŞ PATLICAN VE KIR.BİBER SALATASI


Merhaba arkadaşlar... Herkese hayırlı haftalar. Bu salatayı ilk kez Arzu'lara gittiğimizde yemiştim ve bayılmıştım. Favori salatalarımdan biri oldu bir anda... Şimdilerde çok moda :))

Malzeme miktarı vermeyeceğim istediğiniz kadar kullanabilirsiniz. Közlenmiş patlıcan ve kırmızı biber, yeşil biber, taze soğan, maydanoz, ve sarımsaklarımızı bir güzel doğruyoruz. Limon, nar ekşisi, zeytinyağı, az sirke ve tuzu karıştırıp salatamıza ilave ediyoruz ve üzerine iri kırılmış ceviz ekliyoruz.. Afiyetle yiyoruz...

Yazarken bile yemiş kadar oldum.. :)



11 Eylül 2009 Cuma

HASANPAŞA KÖFTESİ

Daha önce yapmıştım ama resmini çekemediğim için yayınlayamamıştım. Hem tadı hemde sunumu güzel oluyor.

Malzemeler:

1 kilo kıyma
2 adet soğan
1 adet yumurta
4 dilim bayat ekmek içi
tuz, biber, kimyon

4-5 adet patates
1 yemek kaşığı tereyağ
1 su bardağı kaşar rendesi
süt
tuz

1 bardak su
1 yemek kaşığı salça (ben tatlı biber salçası kullandım)

Yapılışı:

Köfte malzemelerini bir kaba koyup, iyice yoğurun. Köfteden cevizden biraz büyük toplar alıp ortası çukur olucak biçimde şekil verip, tepsiye dizin. 200 derece ısıtılmış fırında 15-20 dakika pişirin.

Patatesleri haşlayıp, ezin. 1 yemek kaşığı tereyağ, tuz, kaşar rendesini ve sütü azar azar ekleyerek mikserle karıştırın. (süt miktarını göz kararı koydum)

Fırından çıkardığımız köftelerin üzerine patates pürelerini koyun. 1 su bardağı su ile 1 yemek kaşığı salçayı iyice karıştırıp, köftelerin üzerine birer yemek kaşığı dökün. Geri kalan sosu tepsiye döküp, üzeri kızarıncaya kadar tekrar pişirin. Afiyet olsun.

YOĞURTLU HAVUÇ SALATASI


Hem pratik hemde lezzetli.

Malzemeler:

4-5 adet havuç (büyük boy)
1 yemek kaşığı zeytinyağ
yoğurt
sarımsak
tuz

Yapılışı:

Tencereye havuçları rendeleyin. Bir yemek kaşığı zeytinyağ ilave edip, suyunu çekene kadar kavurun, ocağın altını kapatın. Soğumasını bekleyin.Göz kararı yoğurt, sarımsak ve tuzu iyice karıştırıp, havuçları ekleyin. Servis yaparken üzerine ceviz serperseniz çok güzel oluyor. Afiyet olsun...

10 Eylül 2009 Perşembe

İFTAR DAVETİ


Geçtiğimiz Cumartesi ilk iftar davetimi kayınvalidemleri çağırarak verdim. Haftaiçi çalışınca her şey cumartesi gününe kaldı. Sabah erken kalktım, temizlik yaptım. Saat 12’ye doğru işim bitti. “Oh” dedim çabuk bitti bana da yemek yapmak için çooook zaman kaldı diye düşündüm. Ama yanıldığımı iftar zamanı anladım. Aslında Cuma akşamından tatlımı ve barbunyayı yapacaktım ama başımdaki aşırı derece ağrı buna izin vermedi. Bir dahaki sefere ne kadar ağrırsa ağrısın yapacağım.

İlk önce incir kekli muhallebimi yaptım. Barbunyayı ve devamında mercimek çorbasını pişirdim. Arkasından davetlilerimden eşimin kuzeni Emel geldi 5 aylık kızıyla birlikte. Çok tatlıydı gelirken arabada mışıl mışıl uyumuş. Evde de uyumaya devam etti hanımefendi.
Eeeee böyle erken gelinirse mutfağa da girilir değil mi? Tabi biraz dinlendi sonra kırmızı biberleri ve patlıcanları közlemesi için Emel’in eline tutuşturdum. Bende o sırada sigara böreklerimi hazırladım. Közleme işi bitince salatayı yaptım. Yoğurtlu havuç salatasını hazırladım. Sonra Hasanpaşa köftemi hazırlayıp fırına verdim. Patates püresini hazırladım, saat iftar vaktine yaklaşmaya başladı. Tabi beni de telaş sardı. Pilavı sıcak suya koydum. Masamı hazırlamaya başladım. Daha çooook işim vardı. Bülenti de mutfağa sokma zamanı gelmişti. Sağolsun eşim bana mutfakta da çok yardımcı oluyor. Sigara böreklerini kızarttı. Bende Hasanpaşa köftelerinin üzerine pürelerini koyup, tekrar fırına verdim. Son olarak Pilavı hazırlamak kalmıştı ki olan oldu. Pilavı yıkayıp kavurmaya başladım pirinçler bir tuhaf oldu. Kendi kendime bu pilavda bir sorun var böyle olmaması lazım dedim ama yinede kavurmaya devam ettim. Pirinçler yapılmaya başladı. İşte o an alev alev yanmaya başladım. Kayınvalidemler geldi. İftara 15 dk. var ve pilav ortada yok. Lapa oldu iyicene. Kayınvalidem boşver kızım böyle yeriz falan dedi ama olurmu hiç. Bu kadar hazırlık yap, pilavda takıl olucak şeymi. Suda bekletmeden tekrar yapalım dedim. Sedef dışında kimsede bu şekilde pişirmemiş. Sağolsun Sedefte hemen pilavı yaptı ama pilav demlenmediği için biraz geç servis yaptım. Aaaaaah ah görüyorsunu dimi neler geldi başıma. Her şey yolunda gitsin güzel olsun diye saatlerce yap, pişir, emek ver sonunda en kolay yemekte sinirlerin bozulsun. Herkes çok güzel olmuş derken ben halen pilavın neden öyle olduğunu düşünüyordum…

Masayı eşim çekti ben o sırada mutfakta bir oraya bir buraya koşturuyordum:)

Masamızda

Yoğurtlu Havuç Salatası
Sigara Böreği
Közlenmiş Kırmızı biber ve Patlıcan Salatası
Zeytinyağlı Barbunya
Hasanpaşa köftesi ve Arpa Şehriyeli Pirinç Pilavı
Tatlı olarakta Muhallebili İncirli-Cevizli Kek (resmini çekmeye fırsat bulamadım)

8 Eylül 2009 Salı

HÜNKAR BEĞENDİ


Bu tarifi sevgili Devletşah'tan aldım. Ramazan dolayısıyla genelde evdeyiz. Normalde haftasonu oturup, evde yemek yapıp, yediğimiz zamanlar çok nadirdir. Bunu fırsat bilip, hep denemek istediğim hünkar beğendiyi sonunda yaptım. Aslında yapıp, yapmamakta çok düşündüm. Sonuçta yemeği beceremeyip, sonunda aç kalmakta vardı. Ama çok şükür güzel oldu. Sadece patlıcanlı terbiyesini yaperken galiba olmayacak dedim ama sonunda kıvama girdi :) Eşimde çok beğendi önemli olanda buydu zaten...


Tas kebabı için :
250 gram kuşbaşı et
1 adet soğan
1 adet domates
1 tatlı kaşığı biber salçası
1/2 çay kaşığı tarçın
karabiber
su

Beğendi için :
3 adet patlıcan
3 yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı tereyağ
3 yemek kaşığı Hindistancevizi (yerine ben 1 bardak süt kullandım)
1 su bardağı süt
1 su bardağı su
50 gram kaşar peynir
tuz

Yapılışı :
Et, soğan ve salça harlı ateşte 2 dakika kadar kavrun. Püre haline getirilmiş domates, tarçın, karabiber ve üstünü geçecek kadar sıcak su ilave edip, pişirin. (hafif suyu kalana kadar pişirin)

Hindistancevizi rendesi bir süzgeç içinde ılık suyun içinde bekletin. Patlıcanlar közlenip soyun. Patlıcanlar püre haline getirin. Un ve tereyağ rengi dönene kadar kavrun. Patlıcanları ve tuzunu ilave edin. Hindistancevizi sütü ve normal sütü de ilave edilerek hızlıca karıştırın. (hindistancevizi sütü yerine bir bardak süt daha ekledim) Kaynadıkça koyulaşacaktır. Piştikten sonra ocağın altıın kapatıp kaşar peynir rendesi ekleyip, karıştırın. Beğendinin üzerine tas kebapı koyup, servis edebilirsiniz.
Notlar
Tas kebabına tarçın koyulmayabilir. Hindistancevizi rendesini suda bekletip iyice sıktıktan sonra oluşan beyaz suyu kullanmak yerine marketlerde kutu halinde satılan hazır hindistancevizi sütünü ya da normal sütten 1 bardak daha kullanabilirsiniz.

4 Eylül 2009 Cuma

İFTAR DAVETİ

Bu Ramazan ayında ilk iftar davetimizi annemlerle yaptık... Çalıştığım için çok fazla kişiyi çağıramıyoruz. Ruz diyorum kayınvalidemle oturuyorum çünkü... Bizim ufaklığa baktığı içinde haftaiçi pek kimseyi çağıramıyoruz. Sanırım bundan sonra da kimseyi çağıramıyacağız herhalde. Annem ufak bi kaza geçirdi salı günü ameliyat olacak ve ben hafta sonlarımı yanında geçireceğim için bu sene kimseyi çağıramayız. Allah anneme ve bütün hastalara acil şifalar versin...

Menümüzde :

* Ezogelin çorba
* Kabak dolması
* Taze fasulye kavurması
* Pilav
* Biftek
* Paçanga böreği
* Göbek salata
* Közlenmiş patlıcan ve kırmızı biber salatası
* Turşu
* Bisküvili crem ole tatlısı


İnsan evinde misafir ağırlayınca bir telaş içinde oluyor. O yüzden masanın resmini çok acele çektim arkadaşlar. Tarifler yakında.. Herkese hayırlı hafta sonları...


















KADAYIF DOLMASI (SARMASI)

İftardan sonra hem şerbetli hem de hafif bir tatlı yemek istiyorsanız işte size güzel bir alternatif. Hafta sonu annem benim için yaptı. Çok seviyorum bu tatlıyı. Denemenizi öneririm.

Malzemeler:

500 gr kadayıf
İri dövülmüş ceviz
2 – 3 Yumurtanın akı
¼ çay bardağı su

Şerbeti için :
2 su bardağı su
2 su bardağı şeker
½ limon suyu

Sıvıyağ

Yapılışı:

İlk önce şerbeti hazırlayalım. Çünkü şerbetimizin soğuk olması gerekir. Su ve şekeri kaynatın. İstediğiniz kıvama geldikten sonra limon suyunu ekleyip, bir taşım daha kaynatıp. Soğuması için kenara alın.

Yumurtanın akını su ile iyice karıştırın. Kadayıfları tel tel ayırın. Avucunuzu kaplayacak kadar parçalar alın. İçine bolca ceviz içi koyup sıkıca sarın. Dolmaları çırptığınız yumurta akına iyice bulayıp, kızgın yağda kızartın. Kızardıktan sonra soğumuş şerbetin içine atın. Sıcağa yakın ılık olarak servis edin.

1 Eylül 2009 Salı

KATMER

Cumartesi günü anneciğimdeydik. Hem iftarda hem de sahurda birlikteydik. İnsanın annesine yakın oturması ne kadar güzel bir şey. 1,5 sene oldu evleneli ama her hafta anneme gitmek istiyorum görmeden yapamıyorum bir türlü. Canım benim…

Sahura özel bir şeyler yapacaktı. Bizim yöremize ait KATMER. Gerçi diğer illerde de yapılıyor. Bizim derken haksızlık etmemek lazım. Bu gece hiç uykum gelmedi. Annemle mutfakta bir yandan sohbet ediyorduk bir yandan da katmerleri yapıyorduk. (Ben izliyor ve resim çekiyordum)

Aslında yapılışı çok basit. Ama anne eli değmesi lazım başka türlü olmaz. Immm kopartırken tel tel oluyor. Arasına peyniri de sardın mı yanına da çay. Ohh mis gibi başka ne istenir ki:)

Malzemeler:
(Annem göz kararı yapıyorum diyor ama tahmini ölçüleri söylettim zorla)

1 Lt su
1 yemek kaşığı tuz
Alabildiğince un

1 paket margarin (eritilmiş)

Yapılışı:

Margarin hariç bütün malzemeleri geniş bir kaba koyun. Azar azar unu ilave ederek, ele yapışmayan bir hamur elde edene kadar yoğurun. Annem her zamanki göz kararı ile yumaklara ayırdı. 7 tane yumak çıktı. Annem normalde sac’da yapıyor ama gece gece öyle bir imkânımız olmadığı için tavada yapacaktı. O yüzden yumakları ona göre ayarladı. Masaya biraz un serpin. Oklavayla yumakları açın. Açarken hamurun üzerine biraz un serpebilirsiniz oklavaya yapışmasın diye. Ama her yapıştığında da eklemeyin fazla unlu iyi olmazmış. Daha önceden margarini eritin. Açtığımız hamura 2-3 yemek kaşığı yağdan dökün.
Yağın hamurun her yanına dağılması için, hamurun her köşesini ortaya doğru kapatıp, açın. Dört tarafından da bu şekilde yaparak, yağı yedirin. İlk önce karşılıklı iki tarafı ortada birleştirin.
Tekrar yağ sürün.
Daha sonra kare olacak şekilde diğer köşeleri de birbirinin üzerine katlayıp, parmaklarınızla bastırın. Bir köşeye ayırın.
Bütün yumakları bu şekilde yapın. Kenara ayırdığınız ilk yumağı tekrar masaya koyup, üzerine un serpin ve büyük tavaya sığacak şekilde açın.
Kızdırdığınız tavaya katmeri koyup, gözleme gibi pişirin. Pişen tarafı çevirince üzerine fırça yardımıyla erimiş margarinden de sürün.
Bu şekilde diğer yumakları da açıp, pişirin. İnşallah iyi anlatmışımdır. Gerçi resimlerden de daha iyi anlarsınız:)