Şu sıralar Ahmet Ümit'in BAB-I ESRAR adlı romanını okuyorum. Elif Şafak'ın "AŞK" kitabından çok etkilenerek, bu kitabı aldım. Daha önce Ahmet Ümit'in "PATASANA" adlı romanını da okumuştum. Beğendiğim bir yazar olduğu ve Tebrizli Şems'le ilgili de bu kitabı yazdığı için hiç düşünmeden BAB-I ESRAR'ı okumaya başladım. Henüz bitirmedim işe gidip, gelirken yolda okuyorum. Bu sabah çok güzel bir bölüm okudum ve bunu da sizlerle paylaşmak istedim. Aslında sabah okuduğum bölümde iki tane hikâye vardı ama biri çok uzun olduğu için kısaca bunu sizlerle paylaşacağım. Sevgilerimle...
............. Hazreti Muhammed (S.A.V) bir hadisi şerifinde şöyle buyurmuş "ÖLMEDEN ÖNCE ÖLÜNÜZ" Şu hikâye bu durumu çok güzel dile getirir.
Birgün Allah'ın saklı dostlarından biri, çadırında bir misafiriyle sohbet ediyormuş. İçeri bir hizmetkâr girmiş. İki eliyle dizlerine vurarak:
'Felaket ya Seyid' diye feryat etmiş, 'kırk deveniz sele gitti'
Seyid'in yüzünde tek bir kıl oynamamış, sadece dönmüş kalbine bakmış, sonra sağ elini göğsüne koyarak 'Hamdolsun' diye mırıldanmış. Yeniden konuğuna dönmüş, hiçbirşey olmamış gibi hoş sohbetine devam etmiş. Güneş biraz daha yükselmiş, çadıra güle oynaya başka bir hizmetkâr girmiş.
'Müjdeler olsun ya Seyid' diye sevinçle haykırmış. 'Kırk dişi keçiniz, kırk dişi oğlak doğurdu'
Seyid'in yüzünde yine tek bir kıl oynamamış, yine dönmüş kalbine bakmış, yine sağ elini göğsüne koymuş, 'Hamdolsun' demiş. Konuğu çok şaşırmış bu davranışa.
'Ya Seyid' demiş merakla. Az evvel bir felaket haberi aldın, ama üzülmedin, hamdolsun, deyip geçtin, ardından bir müjde geldi ama sevinmedin, yine hamdolsun dedin. Bu davranışı açıklar mısın?
Bir yaz sabahı gibi aydınlanmış Seyid'in yüzü. 'Kötü haber geldiğinde, kaygılandım hemen gönlüme baktım, bir üzüntü, bir kararma varmı diye: Yoktu, şükrettim, hamdolsun dedim. İyi haber gelince, yine kaygılandım, yine hemen gönlüme baktım, bir şişkinlik, bir taşkınlık varmı diye: Yoktu şükrettim, yine hamdolsun dedim. Deve, keçi, mal mülk gelir gider sevgili konuğum, ama gönlün bir kez karardı mı ya da kabardı mı, onu eski haline zor getirirsin.'
Bu dünya geçicidir, gerçek yaşam perdenin öteki tarafındadır...
Ahmet Ümit - BAB-I ESRAR
10 yorum:
ARZU NE GÜZEL YAPMIŞSIN BUNU PAYLAŞMAKLA SAHSIM ADINA TŞK EDERİM
UNUTMAMAIZ GEREKENLERİ BİZE HATIRLATTIGIN İÇİN..
Canım,
bende Aşk'ı okuduktan sonra, Şems hayranı oldum ve onunla ilgili kitapları aramaya başladım. banada aynı kitap tavsiye edildi. ben de okuyacağım.
Bu kısacık öykü hayatın tam kendisi. Bunu yapabilen hayatı ve ahireti garantilemiş demektir. Çok zorda değil .
Dilerim bu davranışı kendimiz ve çocuklarımızda hayatımıza geçirebiliriz.
Sevgiyle kal.
Ne güzel bir paylaşım,keşke hayatımızın her anında bunu başarabilsek..
Bazen bu hayata o kadar çok kaptırıypruz ki kendimizi. Bunu bildiğim için bu yazıyı okuyarak kendimizi bi toparlayalım istedim. Bence de okunulması gereken bir kitap. Sevgiler...
Kafamıza en ufak şeyleri takmak biz insanların doğasında var. Eğer bunlardan az da olsa sıyrılabilirsek ne mutlu bize...
çok teşekkürler arzu çok anlamlı bir hikaye keşke onlar kadar olabilsek ama maleseff.... başaramıyoruz....
Paylaşım çok güzel ...
Yüreğine sağlık....
cok güzel bir paylaşım
sağ olun!
ah ahh ne büyük insanlar var keşke bizde öyle olabilsek..
Çok güzelmiş. Paylaşımın için teşekkürler.
Son 5yıldır akıl almaz ve öylesine hak etmediğim şeyelr yaşadımki, herşeye rağmen hamdolsun, vardır inşallah bir hayır..
Çok güzeldi..
Yorum Gönder